7 Şubat 2012 Salı



GİTME'NİN SÖZÜ  




Bir masa.
Ahşaptan kalma bahanesiyle
Babamın kuruntusu gibi
Karşımda.
Ve
İçten içe kurtlanmış
Bir ‘huy’ gibi
Aramızda.
Sevgilim ..
Ben bu “ayrılık duruşmasında”
Koşulsuz sevenlerin gamıyla sırıtacağım.
Ve bu sevmediğin halim de,
Sana
İyi gelecek bir kötülük gibi
Sezaryanla aldığın bir ödün gibi.
Özür’ü kusurundan kıymetli
bir
Kabul vereceğim.

Seni  kabul edeceğim sevgilim
Bu gece
Bu masa
Aramızda ki en şık mesafe .





Ve Ben..
Bir kadın elinde ağrıyan ekmeğe
-değer  ile!
Sır gibi pusuladığın
Bu Kuzey tavrın ile!
Seni
Bu gece
İçimde
yüzük parmağımdan
daha dürüst bilir halde
Kabul edeceğim..

Gürültüye teselli olmayan edebiyatlar vardır.
Düşe gelenin,
güneş aksiliği !
Bu yüzden sevmedim ben “güngörmüşlüğü”.



Ve ciğerlerde şiir yapan bir mikrobun
Tek ilacıdır : Ney.

Senin Neyin var sevgilim..
Verdiğin son nefes bu masada
Bir içli nüans.
Ne kadar güzel ölüyorsun
Bana  .
-ile!.

Mutluluk,
Hakim olduğun bir dil’i
Yuvarlayarak konuşmak kadar
Sahipsiz bırakılmış bir kök şimdi.
Benim için.
Sevgilim,
Beni Tanrı’nın huzuruna
Kırık topukla çıkarma..

“Çünkü ayrılık da sevdaya dahil..
Çünkü ayrılanlar,hala sevgili..”



Gonc.




1 yorum:

  1. koşulsuz sevenin gözyaşı yerine bir tebessümüm olsaydı benim de keşke..

    YanıtlaSil