13 Şubat 2012 Pazartesi



KIZIL'DIM ALOBAR !





Biliyorum..

Eskiden böyle değildi.

Gazete okurduk.

Sayfaları ıslatırken ellerimiz kararırdı.

Şimdi senin ellerinden bir ‘haber’ yok .-

Ellerin ıslak.

Gözlerim de kör olsun .



Tırnaklarımın dibine kan oturdu.

Kan konforunda.



Biliyor musun--

Eskiden böyle değildik

Ben arada susardım.

Belgesellere şiir yazardı insanlık.

Biz hayvan gibi sevişirdik.

Hiç ürkekliğin bahanesi olmadı kedi üşümesi .-



Bu kızgın dünyanın üstünde öfke közleri..

Daha da kızışacak biliyorum

Yeşile boyanacağız

Çocuklarımızın rengi değişecek

Bu gezegen uzaylılara brunch olur

Bundan sonra.

Tanrı der ki :Doğal olarak.!







Hamile bir kadın ağzından tövbe doğuracak

Zencilerin yüzü kızaracak

Solucanlar fil kusacak

Kız çocuğu babasını unutacak

Erkek çocuk annesine sokulmuş

- / ne ereği var vardı bunun?

Tanrı’nın genel kültürü sıfır.

Her soruda aynı duaya ihtiyaç duyar mı kul.

Bin yıl aynı kitabı aşkla okur mu



Okur işte-!

Bütün günahlar birbirine benzer çünkü

İnsan ağırlayamadığını günahlar.

Ben kimseye dargın değilim

Bin yıl sevişir-

Kendimi de anca affederim.



Gömleğin kırışık.

Gitarın da vardır senin şimdi.

En azından bir tane mektubun olmuştur .

Şu hayatta birine hatır sormamışsan

Orospunun bile yüzüne bakamazsın .

Kimseyi yargılayamazsın .

İnsan olamazsın .

Kimseye yardım edemezsin

hiç bir savaşı kazanamazsın

Savaşamazsın.

Hiç bir depremde sarsılamazsın

Para verseler alamazsın .









Biliyor musun

Eskiden böyle değilmiş.

“Vallahi” bile varmış.

İnsan karşı çıkarmış

Sanat da akım olurmuş

Tarihte “devrimdi” olurmuş

Şimdi gözümün önünde biri vurulsa

Ben yarın kesin regl olurum.



Şimdi böyle.

Bu ne zaman oldu?



Hangi şarkı yaptı bunu?

Kimdi bizim kızdığımız?

En son kitap –

Ne olmuştu sonra?

Benim yumurtalarıma hakkını verecek bir tane peygamber doğamadı mı yani!

Benim de acımı anlayan bir tane kitap olamadı mı!

Bunlar hep İngilizce mi yazıldı!

Bütün çevirmenler aslında şair miydi?

Hangi peygamber dedi “eğitim şart”

“sabahları erken kalk”

Ekmek aslanın ağzında derken

Aslanın blumiasını düşünmeyen bu çağdaşlık,-

“Aslanlar” gibi evlatlar doğurmaktan bahsederken

Boğularak ölebilme hesabından yoksun mu seviştiler!

Aslan bin yıldır diyette!

Ekmek falan yok size

Hadi evinize!



Düşünürler nerde düşünürler!

Sokrates’in çirkinliğimi konuşuluyor hala

Gerisi?



Daldan dala atlayan maymun iştahlı gençlik

Hala 80-90 hesabını bilmek zorunda mı



Kimsiniz siz?!!!!!



Benim canım sıkıldı.

Ben ölücem .

Gerçekten ölücem

.

Uzun uzun uyuyacağım!

Uyudukça ağırlık çökecek üzerime !

Unutucam ben .

Diycem ki-

Olur öyle…





Unuttukça başka dünyalar çözülecek ciğerimde

Ve ödem yapacak yeni’ler .

Bir öksürük gibi savsakça fırlattığım her tükürükte.

-ümit veren eksik ifade.





Eğer ;

Tanrı soracağı sorular için yarattıysa “öbür tarafı”.

Benim de “bu tarafta” cevaplarım var

Onların emeği yok muydu?-

Benim gördüklerim bu tarafta yıkımken

“öbür taraf”da ne zamandan beri ‘hayır’a kavuşmuş..

İnsanlar hayır’ı burada istemediği zaman söylüyor

Anlatamadığı zaman iblis’in şivesine sığınmasın lütfen .!





Bu bir şiir olsun Alobar .

Bu gece yalnız geldin diye

Tarihte adım kaynamayacak seninle .



Adım Mora.

Cinselliğim kemikli.

Ağzım irice .

Ve boğaları seviyorum.

Sanırım sevinince

Ellerimi yiyorum.

Dişlerimin arasını tanrıyla kaşıyorum

Ve erkek olduğum an’larda

Kitap okumak sikimde bile değil.



Eskiden böyle değilmiş !

Güneş sevinçten değil

Tutuştuğundan yanarlaşırmış

Kaç gezegen etrafında kumsal partisi yapmış

-ki sen bunların bir tanesinin içinde ki kontrol edemediği güdüleri çoğaltmaya yeminli

Tecrübesiz bir hücresin!



Gömleğin kırışık

.



Bi yerler de ..



Bi yerlerde mutlu hayatlar vardı .

Kuralların olmadığı.



Buradan akropolise bira almaya giderdik.

Sen ne yaptın Alobar!

Efes Pilse senin böyle yaptığını

Böyle raflarda fresh sakladığını

Seni Tanrıya şikayet ederdi.

Hapse bile girmezdin

Ama çok üzülürdün ya!

Çok üzülürdün.



Taşları birbirinden ayırırdın

Oyardın .

Atomun gözünü çıkarsan

-kaçabileceğini mi sanarsın!



Yok sana burada rahat !

Benim masalım olmaktan vazgeç artık

Burası 21. Yüzyıl

Artık filozoflar değil

Favoriler var!

En iyi düşünen senin anca “tam adamın” olur



Bir daha beni hiçbir tecrübemde arama!



Seni bu su kokan arayışından kovuyorum!

Ben artık marka seviyorum!

Ve sen bana ucuzsun .



Birazcık ağlasam

Barışırız

Karpuz suyu içer gergedanları konuşuruz.



Biliyorum

Böyle değildik.



Ama dedim sana –

Sıkıldım Ben .



Ölücem .

Özür dileme

Ne özrü?_

Ölücem ben .

Özürü mü kalır….

Neyse.

Sağlık olsun .



Dağlık olsun


Bağlık olsun ..



Koşalım..



Çarpışarak ölelim.



Pekmez.



Baharat.



Pancar.



Havuç değil.



hafızamıza bir eski girdi.

bütün söyleyeceğim bu.

Bu da 


Yeni değil.








Gonc.






                                                                                   (Melike Acar)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder